2022’de kritik eşik aşılıyor! Karada, havada denizde Türk destanı başlıyor
Son yıllarda 'denizcileşme' adına kritik adımlar atan Türkiye, 2022 yılında hem bu adımların meyvesini toplayacak hem de önemli ilklere imza atacak. Uzmanlar bu süreçte özel tersanelerin de çok değerli roller üstleneceği görüşünde. Savunma ve Denizcilik Araştırmacısı Kozan Selçuk Erkan, '2022 hem Mavi Vatan hem de Türk denizcilik sektörü için başarı dolu yılların en önemli virajlarından biri olabilir.” ifadelerini kullandı.
Yerli ve milli savunma sanayiinin taşıyıcı kolonlarından biri de deniz projeleri. Geçmişe oranla sadece kendi kıyılarında değil, Mavi Vatan olarak adlandırdığı alanın tamamında bayrak gösteren Ankara, bu yıl çok daha güçlü bir şekilde adını duyuracağa benziyor. Savunma Sanayii Başkanlığı’nın (SSB) Milli Gemi (MİLGEM) projesinin 6, 7 ve 8. gemileri için ihaleye çıkması da hedefin netliğini gözler önüne serdi.
MİLGEM ÇOK ÖNEMLİ KAZANIMLARI BERABERİNDE GETİRDİ
MİLGEM projesinin ülkemizin askeri denizcilik yolculuğunda ‘en olgun proje’ olarak öne çıktığını belirten Savunma ve Denizcilik Araştırmacısı Kozan Selçuk Erkan, “Yeni İstif sınıfının ilk gemisi TCG İstanbul askeri tersanede inşa edildi. Büyüyen ve haliyle yenilenen tasarım çok değerli tecrübeler kazanılmasına vesile oldu. Bu tecrübeler 6,7 ve 8. gemilerin özel tersanelerde rekabetçi maliyetlerle yapılabilmesini mümkün kılacak” değerlendirmesinde bulundu.
YERLİLİK ORANININ ARTMASI ÖZEL TERSANELERİN İŞİNE YARAYACAK
TRT Haber’in haberine göre, MİLGEM projesinde ilk geminin kimi yabancı silah sistemleri ve elektronik çözümlerle donatılmak istendiğini anımsatan Erkan, ancak yaptırımların devreye girdiğini, bu nedenle gelinen son noktada adı geçen gemilerin beklenenden çok daha yüksek yerlilik oranlarıyla hizmete alındığını belirtti.
“Yerli çözümlerin vücut bulması sayesinde ihale için keşif maliyetleri ortaya çıkmış demektir” diyen Erkan, “Yani şu an itibariyle yerli radarımız, yerli dikey atım sistemimiz var. MKE’nin milli gemi topunu ürettiğini ve ilk atışların yapıldığını da yakın zamanda duymuştuk. Bunların yanı sıra irili ufaklı çok sayıda kritik alt sistemin de yerli olarak tamamlandığına şahit oluyoruz.
Yüksek yerlilik oranı maliyetler için de anahtar değerinde. Gemilerimizdeki yüksek yerlilik oranı sayesinde özel tersanelerimizin bu zor işin altından kalkmaları daha mümkün bir hal alıyor.” dedi.
HALİ HAZIRDA ÖNEMLİ İŞLERE İMZA ATILIYOR
Kozan Selçuk Erkan, Türkiye’de özel tersanelerin hali hazırda çok önemli işlere imza attığının altını çizerek, “Örneğin, bir tersanemiz Türkmenistan’a son derece ağır silahlı korvet inşa ederken bir diğeri Ukrayna’ya iki adet MİLGEM gemisinin ilkini inşa ediyor… Bunlar kolay işler değil. Özel tersanelerimiz dünyaya büyük karakol gemilerinden korvetlere, lojistik destek gemilerinden amfibi çıkarma gemilerine kadar çok çeşitli seviyelerde savaş gemisi ihraç edebilen konumda. İstif sınıfı inşasını yapabilecek kapasitede beceride ve tecrübede tersanelerimiz mevcut… Yakın bir süre önce Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından bir kümelenme yapılarak yurt dışı pazarlar için de rekabetçi ortamın artırılmasına yönelik adımlar atıldığını da unutmamak gerek.” şeklinde konuştu.
2021 ‘TOPARLANMA YILI’ OLDU
Erkan, 2021’i ‘geciken projelerin toparlandığı, hızlandığı, tamamlandığı bir yıl’ olarak tanımlayarak, lojistik gemilerden birinin tamamlandığını, ikicisinin bitmek üzere olduğunu TCG Ufuk’un göreve başladığını, LHD Anadolu’nun nihayete ermek üzere olduğunu belirtti.
Deniz havacılığında Meltem 3 uçakları ve Aksungur İHA’nın göreve başlaması gibi gelişmelere değinen Erkan, Reis sınıfı denizaltılarda ve hatta özgün Türk denizaltı inşa konusunda çok önemli yerli çözümlere ulaşıldığını anlattı.
Erkan, “Daha önce cesaret edilemeyecek projelere yeşil ışık yakıldığını görebiliriz. Sadece mini denizaltı ve silahlı insansız deniz araçlarıyla sınır kalmadık. Pek çok alt sistemin de farklı tiplerde üretilmesine yönelik çok ciddi gelişmelere şahitlik ettik” ifadelerini kullandı.
BU YIL MAVİ VATAN İÇİN TARİHİ BİR DÖNEM OLACAK
2022 beklentileri de oldukça yüksek olduğunun altını çizen Kozan Selçuk Erkan, sözlerini şu şekilde tamamladı;
LHD Anadolu ve TCG İstanbul’un göreve başlaması ile sadece gemi inşa kısmında değil açık denizlerde gerçek anlamda görev grubu ile güçlü bir biçimde bayrak gösterdiğimiz ilk yılımız olacak.
Bununla beraber Silahlı İnsansız Deniz Araçları konusunda bir hareketlilik var. Muhtemelen bu yıl bazı kurumların envanterine girdiğini görebiliriz. Hatta bu alanda ilk ihracatın da yine 2022 içerisinde yapılacağı beklentisi çok da uzak bir ihtimal olmaz.
Asıl üzerinde durmamız gereken temel konu; bu tip gelişmelerin yansımaları… Böyle zamanlarda dünyada size duyulan güven artar. Kritik alt sistem çözümlerinin artması ile dünyanın her yerine sorunsuzca ihracat yapabilirsiniz. Ayrıca ürün satacağınız ülkelerin bu gemileri özgürce kullanabilmeleri çok önemli bir kazanç. Bu nedenle 2022 hem Mavi Vatan hem de Türk denizcilik sektörü için başarı dolu yılların en önemli virajlarından biri olabilir.”