Fransa’nın gücü kırılacak! Strateji devrede: Türkiye’nin de etkisi artacak

Cezayir, ekonomik ve diplomatik etkisini artırarak Afrika'nın Sahra bölgesinde Fransa'nın nüfuzuna karşılık farklı bir strateji izliyor. Sahra bölgesi uzmanı Abdulkadir Dridi, Cezayir'in Sahra bölgesinde etkinlik kurma girişiminin bölge halkları arasında, adı 'terörizm ve yolsuzlukla anılan' Fransız etkisinden kurtulma umuduyla örtüştüğüne dikkati çekti. Dridi ayrıca Cezayir ile birlikte Türkiye'nin de bölgede etkisini artırabileceğini sözlerine ekledi.

Bölgede son on yılda yaşanan karmaşık krizle mücadelede, Cezayir ve Fransa’nın yaklaşımları arasında temel ve derin bir fark olduğu net bir şekilde ortaya çıktı.

Paris’in 2013’ten bu yana Mali’de askeri çözümü tercih etmesi, özellikle bölge halkı nezdinde Fransız varlığına karşı eşi görülmemiş bir tepki doğurdu.

Kalkınma odaklı çözümlere destek veren Cezayir ise 2018 yılında 14 Afrika ülkesinin toplam borçlarından 3,5 milyar dolarını sildiğini açıkladı.

Uzmanlar, Cezayir’in yaklaşımının “çok yumuşak” olduğunu ve orta vadede istenen sonuçları elde etmek için ek araçlara ihtiyaç duyduğunu belirtiyor.

SAHRA BÖLGESİNE YÖNELİK FARKLI BAKIŞ AÇISI

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun, geçen günlerde ülkesinin Batı Afrika kıyılarındaki Sahra bölgesi ülkelerine yönelik politikasının belirleyici unsurları hakkında ayrıntılı bilgi verdi.

Tebbun, bir hafta önce yerel medya temsilcilerine verdiği röportajda, “Sahra bölgesi ülkelerine bakış açımız, ekonomilerini geliştirmek, sağlık ve eğitim sorunlarını çözmek ve bunu Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a resmi olarak ilettim.” dedi.

Cezayir Cumhurbaşkanı, “Mali ve Nijer halkını sadece komşu değil kardeş ülkeler olarak görüyoruz.” diyerek, bu ülkelerde kalkınma projeleri yürütmek istediğini belirtti.

Bölgeye yönelik askeri operasyon düzenleme ve asker gönderme seçeneklerinin söz konusu olmadığını vurgulayan Tebbun, “Ordumuzda yabancılar yok, askerlerimizi para için feda edemeyiz.” ifadelerini kullandı.

Tebbun, açıklamalarıyla Fransa’nın Mali’de yaptığı operasyonları işaret ederken, Sahra bölgesine yönelik askeri güç kullanma konusunda istekli olmadıklarını vurguladı.

CEZAYİR’İN “İKİ İLKEYE DAYANAN” SAHRA POLİTİKASI

Adrar Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümünde Öğretim Üyesi Profesör Aldulhafız Hasnevi, AA muhabirine, Cezayir’in Sahra bölgesi ülkelerine yönelik politikasının “iki ilkeye dayandığını” belirtti.

Hasnevi, “Öncelikle, Cezayir’in Sahra politikası barışçıl diplomatik diyalog yoluyla ulusal çıkarların elde edilmesine dayanır.” dedi.

Cezayir’in Sahra bölgesine yönelik politikasında ikinci faktörün “güvenlik” olduğunu vurgulayan Hasnevi, Sahra bölgesindeki güvenlik sorununun Cezayir’i doğrudan ilgilendirdiğini dile getirdi.

Hasnevi, 2013 yılında Mali’nin kuzeyinden Cezayir’in güneyindeki Ayn Emnas bölgesinde doğal gaz tesisine yönelik saldırıyı hatırlattı.

Cezayir’in Sahra bölgesine yönelik politikasının Anayasa’ya ve imzaladığı uluslararası anlaşmalara uygun olduğunu savunan Hasnevi, “Bu politikayı eleştiren ve çok yumuşak bulanlar da var.” değerlendirmesinde bulundu.

EKONOMİYİ CANLANDIRMA

Sahra bölgesi uzmanı Abdulkadir Dridi ise Cezayir’in ülke içindeki sorunların son on yılda bölgedeki çıkarlarına zarar verdiğini ifade etti.

Cezayir’in Sahra’da yeniden güçlenmesine ilişkin Dridi, “bölgedeki müttefikleriyle ortak bir vizyon çerçevesinde siyasi ve dini ilişkileri canlandırarak ekonomik etkisini artırma” çabasında olduğunu kaydetti.

Dridi, Cezayir’in Sahra bölgesinde etkinlik kurma girişiminin bölge halkları arasında, adı “terörizm ve yolsuzlukla anılan” Fransız etkisinden kurtulma umuduyla örtüştüğüne dikkati çekti.

Cezayir’in bölge üzerindeki etkisini hemen ve doğrudan gösteremeyeceğini belirten Dridi, şunları kaydetti:

“Cezayir’in bölgede çıkarları olan diğer güçlerle iş birliği içinde hareket etmesi, bölge ülkelerinin güvenliğini ve istikrarını göz önünde bulundurması gerekir.”

Dridi ayrıca Cezayir ile birlikte Türkiye’nin de bölgede etkisini artırabileceğini sözlerine ekledi.

CEZAYİR’İN SAHRA BÖLGESİNDEKİ GİRİŞİMLERİ

Cezayir, komşu ülkelerden Moritanya, Nijer ve Libya ile ticareti güçlendirmek için yeni sınır kapıları açmaya çalışıyor.

Tipaza ilindeki Şerşel kentinde bulunan Hamdaniye Limanı’nın inşasıyla birlikte, Trans Sahra yoluna bağlanarak Sahra bölgesinin ekonomik açıdan canlandırılması planlanıyor.

Cezayir, Tunus, Nijer, Nijerya, Mali ve Çad dahil 6 ülkeden geçen Trans Sahra yolundan Nijerya’dan doğal gaz boru hattının yanı sıra Cezayir ve Nijerya arasında fiber optik kablo hattının kurulacağı belirtiliyor.

Bu projeler aracılığıyla Cezayir, bölge ülkeleriyle bağlarını artırmayı hedefliyor.

CEZAYİR-FRANSA HATTINDA ARTAN GERİLİM

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un 2 Ekim’de Le Monde gazetesinde yayımlanan “Cezayir’in sömürge tarihini Fransa nefreti üzerine inşa ettiği” yönündeki sözlerine karşılık Cezayir yönetimi 3 Ekim’de hava sahasını Fransız askeri uçaklarına kapattığını duyurmuştu.

Macron’un açıklamaları üzerine Cezayir Cumhurbaşkanlığından yapılan yazılı açıklamada, “Macron’un yorumları, (1830-1962 yıllarında) Fransız sömürgeciliğine karşı yiğit bir direnişle kendilerini feda eden 5 milyon 630 bin şehidin anısına kabul edilemez bir hakarettir.” ifadesine yer verilmişti.

Cezayir’in, iç işlerine müdahale edilmesinin kesinlikle reddedildiği vurgulanan açıklamada, Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun’un, Cezayir’in Paris Büyükelçisi Muhammed Anter Davud’u istişare için derhal ülkeye çağırdığı kaydedilmişti.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu