Anastasiadis: “BM Genel Sekreteri’ne sunduğum GYÖ’lerin uygulanma zamanı geldi”
Kıbrıslı Rum lider Nikos Anastasiadis’in BM Genel Sekreteri ve Avrupa Konseyi’ne sunduğu Güven Yaratıcı Önlemler paketini, güvensizlik ortamının ortadan kaldırılması ve müzakerelerin yeniden başlaması için uygun ortamın yaratılması olarak ortaya koyduğu belirtildi.
Kıbrıs Cumhuriyeti Başkanı Nikos Anastasiadis’in, BM Genel Sekreteri ve Avrupa Konseyi’ne sunduğu Güven Yaratıcı Önlemler paketini, güvensizlik ortamının ortadan kaldırılması ve müzakerelerin yeniden başlaması için uygun ortamın yaratılması olarak ortaya koyduğu belirtildi.
Alithia gazetesi Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, Belediyeler Birliği’nin 38’inci genel kurulu çerçevesinde yapmış olduğu bu yöndeki açıklamalarına yer verdi.
Habere göre, Anastasiadis, burada yaptığı konuşmada, Kıbrıs sorununa ilişkin müzakerelerin yeniden başlaması ve güvensizlik ortamının kaldırılması amacıyla kendisinin, BM Genel Sekreteri ve Avrupa Konseyi’ne sunduğu Güven Yaratıcı Önlemlerin uygulanması zamanın geldiğini söyledi.
Yeniden birleşme koşullarının oluşması temennisinde bulunan Anastasiadis, dolaylı olarak Türk Lirası’nın değer kaybetmesinin Kıbrıslı Türklere yönelik olumsuz etkilerini ima ederek “işgalin yükünün sadece Kıbrıslı Rumları değil, Kıbrıslı Türkleri de ilgilendirdiğini” savundu.
Anastasiadis, diyaloğun başlamasından önce Türkiye’nin egemenlik ve eşit egemenlik haklarının tanınması konusundaki taleplerinin, bir diyalog koşullarının yaratılması için ne şart, ne de koşul olduğunu belirtti.
Güven Yaratıcı Önlemlerin kapalı Maraş bölgesinin yönetimi veya korunmasının BM’ye bırakılması; bunun karşılığında ise Ercan Havalimanı’nın idaresinin Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü’nün (ICAO) uluslararası kurallarının uygulanması ve FIR hattının korunmasına bağlı olarak BM’ye verilmesi gerektiğini kaydeden Anastasiadis, gümrük ve vergi konularına ilişkin AB gözetiminde Mağusa Limanı’nın yeniden faaliyete geçmesi; Türkiye’nin Rum gemilerinin Türk limanlarına yaklaşmasına izin vermesinden başka olmadığını söyledi.
Doğal gaz konusundan da söz eden Anastasiadis, doğal gaz kaynaklı gelir olduğu zaman, Kıbrıslı Türklerin nüfusuna düşen payın emanet hesaba yatırılması ve Ulusal Hidrokarbon Fonu oluşturulması gibi mevzuata dönüştürülmüş önerilerden oluşan görüş birlikleri dışında başka bir şeye gerek olmadığını söyledi.
Türkiye’nin Güney Kıbrıs’ın tek yanlı ilan ettiği Münhasır Ekonomik Bölgesi’ni tanıması halinde Kıbrıslı Türklerin, Kıbrıs sorununun çözüm öncesinde bu hesaptaki sermayeden faydalanabileceğinden söz eden Anastasiadis, bu tedbirlerin başka bir ortamın yaratılmasına katkı sağlayacağını da savundu.