Politis: “Anastsiadis yönetimi çözümsüzlüğe yatırımla doğal gazı Akdeniz’in dibine gömdü”
Politis Rum yönetiminin tek yanlı ilan ettiği MEB’in 12’nci parselinde (Afrodit yatağı) 28 Aralık 2011’de 4-5 trilyon ayak küp rezerv keşfedilmesiyle başlayan doğal gaz ümidinin, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğüne oynaması yüzünden “Akdeniz’in dibine gömüldüğüne” işaret etti.
Politis Rum yönetiminin tek yanlı ilan ettiği MEB’in 12’nci parselinde (Afrodit yatağı) 28 Aralık 2011’de 4-5 trilyon ayak küp rezerv keşfedilmesiyle başlayan doğal gaz ümidinin, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğüne oynaması yüzünden “Akdeniz’in dibine gömüldüğüne” işaret etti.
Politis gazetesi 2009’da Tamar yatağında keşfettiği rezervi 4 yıl sonra kendi ihtiyacı için kullanmaya başlayan İsrail’in Şubat 2022’de –Türkiye’nin Hamas’la arabuluculuğu vasıtasıyla Lübnan ile iki ülke arasında, Türkiye’nin güneydoğu illerine kadar uzanabilecek bir boru hattı inşa etme istişarelerine başladığını yazdı. “İsrail ile Lübnan arasında MEB’lerini ihtilaflı bölümüne dair bir anlaşma artık İsrail’e, Kıbrıs MEB’ni bypass ederek Türkiye’ye boru hattı inşa etme olanağı tanır” ifadesine yer verdi.
İsrail’in 2010’da Leviathan yatağında bu sefer 20 trilyon ayak küplük yatak keşfedip işleyerek o güne kadar Mısır’a olan bağımlılığından kurtulduğu, Ürdün ve Lübnan’la boru hattı anlaşmaları yaptıktan sonra şimdi de, diplomatik ilişkilerine verilen on yıllık aradan sonra Türkiye ile, doğal gaz satışı da dahil işbirlikleri geliştirmek için istişarelere başladığı kaydedildi.
Gazete bölgede kendi doğal gazına sahip ilk ülke olan Mısır’ın da 2015’te keşfettiği Zohr yatağını 4 yıl sonra değerlendirmeye başladıktan sonra ihtiyacı kalmayan Rum ve İsrail gazına komik fiyat verdiğine işaret etti.
Rum yönetiminin Afrodit yatağındaki keşfinden sonra 6’ncı parselde benzer bir rezerv ve 10’uncu parselde de 5-8 trilyon ayak küp daha rezerv keşfedildiğini, bu rezervlerin toplamda 15-20 trilyon ayak küpe tekabül etmekte olduğunu hatırlatıldı.
Rum yönetiminin 2011’deki ilk plan olan Vasiliko’da terminal inşa etme planından, maliyetinin yüksekliği ve İsrail’in Güney Kıbrıs’a jeopolitik avantaj sağlamak yerine kendi gazıyla kendi ihtiyacını karşılama kararı nedeniyle vazgeçildi.
Afrodit gazının Mısır’a satılması perspektifi de, Mısır’ın komik fiyat vermesi nedeniyle çöktü. Rum yönetimi Yunanistan ve İsrail ile 5 Aralık 2017’de vardıkları 7,4 milyar dolar maliyetle 2 bin km’lik EastMed boru hattı projesini destekleme anlaşmasına vardı ancak proje maliyeti, inşaat problemleri ve doğal gaz fiyatlarının düşmesi nedeniyle hiçbir şirketten destek görmedi.
Gazete bu projenin “Ankara’ya Doğu Akdeniz doğal gazından dışlandığı mesajı vermek isteyen Benjamin Netanyahu, Aleksis Çipras ve Nikos Anastasaidis’in siyasi maksatlarına hizmet eden bir balon olduğunun ortaya çıktığını” yazdı.
Güney Kıbrıs’ın kendi doğal gazını kullanmayı seçmesi halinde enerji fiyatlarının düşeceği, üretimin ve rekabet gücünün artacağı belirtilen haberde özetle şu ifadelere yer verildi:
“Kıbrıslı Türklere çok makul fiyata doğal gaz satabilirdik, doğal gazın değerlendirilmesi için iki toplumlu komite işleyebilirdi, bu da Türkiye’nin Maraş’taki emrivakilerini ve MEB’deki sondajlarını engellerdi. Kıbrıs sorununun çözülmesiyle Kıbrıs Türkiye’nin en büyük doğal gaz sağlayıcısına dönüşebilirdi İsrail de mecburen Kıbrıs’ın inisiyatifini takip ederdi. Bugün, kendi gazlarını kendi ihtiyaçları için kullanan Mısır’ın ve İsrail’in ardından koşuyoruz. Anastasiadis hükümeti önümüzdeki on yıllarda bir trilyon ciro sağlayabilecek bu büyük doğal gaz projesi yerine Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğüne yatırım yaptı.”