Enerji sahnesinden dışlanmaktan korkan Rum Yönetimi rol arıyor
Uluslararası oyuncuların Doğu Akdeniz’in doğal zenginliğine dair perde gerisi faaliyetlerinin yen jeopolitik ve ekonomik dengeler şekillendirirken, Rum Yönetimi’nin, dışlanma korkusu ile kendine rol aramakta olduğu bildirildi.
Uluslararası oyuncuların Doğu Akdeniz’in doğal zenginliğine dair perde gerisi faaliyetlerinin yen jeopolitik ve ekonomik dengeler şekillendirirken, Rum Yönetimi’nin, dışlanma korkusu ile kendine rol aramakta olduğu bildirildi.
Fileleftheros “Büyük Oyuncuların Enerji Satranç Tahtasındaki Hareketleri ve Lefkoşa’nın Kendi Bölgesinde Rol Arayışı” manşet haberinde Rus doğal gazına bağımlılığından 2030’a kadar kurtulmak için alternatif seçenekler aranan bu konjonktürde, Rum Yönetiminin “henüz doğal gaz vermeye hazır olmasa da kendine bir rol edinmeye, tartışma ve çalışmaların parçası olmaya çalıştığını” yazdı.
Habere göre Brüksel (AB), üyesi olmasına rağmen Rum Yönetimine doğrudan bilgi vermeden İsrail ve Mısır’la ayrı ayrı temasa geçti ve çalışmalarını sürdürüyor. Yunanistan da aynı şekilde Rum Yönetimine bilgi vermeksizin Mısır’la istişarelerde bulunuyor.
Rum Yönetimi ancak gerekli hareketlerde bulunması ve gelişmelerin peşinden sürüklenmek yerine büyük resmin parçası olmakta ısrar etmesi halinde bu yeni sahnenin parçası olabileceğine dikkat çekilen haberde, bu çerçevede AB’den teknik ve ekonomik destek isteyip bölgedeki köprü olmayı talep edebileceği değerlendirmesi aktarıldı.
Rum Yönetiminin tek yanlı ilan ettiği Münhasır Ekonomik Bölge’deki (MEB) sondaj ve aramaların da devam ettiği hatırlatılan habere göre, ExxonMobil-Quatar Petroleum konsorsiyumunun 10’uncu parseldeki ‘Glafkos’ yatağında yaptığı teyit sondajından, yataktaki doğal gazın çok iyi kalitede olduğu belirlendi ancak miktarı, toplanan veriler üzerindeki çalışmalar tamamlandığında, yılsonuna doğru belli olacak.
İçinde bulunduğumuz ayın sonuna doğru ENI-TOTAL konsorsiyumu da 6’ncı parselde, “Kronos” hedefinde (2018’da yoğun doğal gaz sütunları keşfedilen Kalypso hedefinin bitişiği) yeni bir araştırma sondajına başlayacak. Sondajı yapacak olan “Tungsten Explorer” sondaj gemisi halen Mısır’da bulunuyor ve önümüzdeki günlerde “Kronos” hedefine gitmesi bekleniyor. Konsorsiyum, işaretler cesaret verici ise Kronos yakında ikinci bir hedefi delmeyi hedefliyor. Aksi halde 8’inci parseldeki “Eratosthenis” hedefini deneyecek.
Rum Yönetimi ile “Afrodit” yatağını devralan Amerikan şirketi Chevron 21 Nisan’daki ilk görüşmelerinin ardından 13 Mayıs’ta bir görüşme daha yapacak. Noble Energy zamanında Afrotit konusunda yatağın işletilmesi ve doğal gazın boru hattı ile Mısır’a nakli konusunda bir anlaşma imzalanmıştı. Rum Yönetimi ile Mısır da Güney Kıbrıs ile Mısır arasında bir de devletlerarası anlaşma yapılmıştı. Ancak Temmuz 2020’de Noble Energy’yi satın alan Chevron bu konuda Rum yönetiminden zaman istemişti. Şimdi Chevron’un, bundan sonraki hareket planını Rum Yönetimine 13 Mayıs’ta sunması bekleniyor.
Rum, Yunan, İsrail ve ABD Dışişleri bakanlarının yarın enerji ve güvenlik konularının ele alınacağı bir telekonferans gerçekleştireceğini de kaydeden gazete şunları ekledi:
“Amerikalıların Doğu Akdeniz doğal gazının değerlendirilmesine ilgi gösterdiği ortadadır ancak Avrupa’ya tanker gemilerle taşıyarak doğal gaz sattıkları da biliniyor. Üç Dışişleri bakanın (Rum, Yunan ve İsrail) güvenlik konusunu da bağlayarak Doğu Akdeniz seçeneğini en üst sırada tutacağı aşikârdır. Dörtlü (3+1) görüşme gerek Lefkoşa gerek Atina’ya, enerji meselesiyle bağlayarak Türkiye konusunu gündeme getirme fırsatı verecek.”
Öte yandan Haravgi “Kıbrıs, İsrail ve Yunanistan Dışişleri Bakanları Yarın Antony Blinken’den ABD’nin Doğu Akdeniz’deki Enerji Projeleriyle İlgili Net İşaret Bekliyor” başlıklı haberinde yarın Blinken’in, Amerikan diplomasisinin, Doğu Akdeniz’deki projelerine, özellikle de doğal gazın “Rum” ve İsrail alanlarından AB’ye nakli konusundaki yeni projelere dair net işaretler vermesinin beklendiğini yazdı.
Habere göre, Brüksel’den Avrupa Komisyonu’nun, doğal gazın Doğu Akdeniz’deki alanlardan Mısır’daki sıvılaştırma terminallerine, oradan da LNG gemileriyle Avrupa’ya nakledilmesini tercih ettiği bilgileri geliyor. ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Victoria Nuland’ın Ankara, Atina, Lefkoşa üçgenini ziyareti sırasında Türkiye’yi hariç tutmadan bölge ülkelerinin işbirliğinden söz etmesinin, Washington’un işbirliği ile ne kast ettiği konusunda Rum ve Yunan hükümetlerinin kafasını karıştırdığına dikkat çekildi.
Gazete konunun önceki gün Atina’da bir araya gelen Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ve Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis tarafından ele alındığını yazdı, detay vermedi.