Azil Davasında Kongre Saldırısının Yeni Görüntüleri Gösterildi
Amerikan Senatosu, geçtiğimiz ay Kongre'ye düzenlenen baskını kışkırtmakla suçlanan eski Başkan Donald Trump'ı yargılama sürecinde bugün, 9 Temsilciler Meclisi üyesinden oluşan savcıların iddialarını diniyor. Senato dün oturumlara başlamış ve tarafların sunumları sonrasında yapılan oylamayla davanın ABD Anayasası’na uygun olduğuna karar vermişti.
Savcılar, yeni Kongre güvenlik kamerası görüntülerini, polisin topladığı ses ve video kayıtlarını, sosyal medya iletileri ve videolarını delil olarak göstererek eski başkan yardımcısı Mike Pence ve Temsilciler Meclisi Demokrat Başkanı Nancy Pelosi’nin nasıl bir tehlike atlatmış olduğuna dikkat çekti. Saldırganların Pence’i ve Pelosi’yi aradıkları görüntüler, binada bulunanlar için oluşturdukları tehdidi ortaya koydu.
Görüntülerde Kongre binası dışındaki kalabalığın ‘‘Mike Pence’ı asın!’’ ‘‘Onu dışarı çıkarın’’ ‘‘O hain bir domuz’’ sloganları attığı görüldü.
Ayrıca Nancy Pelosi’nin odasında fotoğrafları çekilen kişinin belinde 950 bin voltluk şok tabancası taşıdığı dikkat çekti. Saldırganların ‘‘Neredesin Nancy, seni arıyoruz’’ şeklinde bağırdıkları duyuldu.
Siyah polis memuru Eugene Goodman’ın Kongre koridorlarında koşarak saldırganları Kongre üyelerinden uzak tutma çabası ve Cumhuriyetçi Senatör Mitt Romney’ye çeteden uzaklaşması için yardım etmesi, başkan yardımcısı Mike Pence’in ailesiyle birlikte güvenli bir yere taşınması ve bazı polislerin vücut kameralarında yer alan saldırganları Kongre’den uzaklaştırma mücadelesine ait anlar da görüntülerde yer aldı.
Rahatsız edici görüntüler için uyarı
Azil yöneticilerinin başkanı Jamie Raskin, görüntüleri yayınlamadan önce ebeveynleri ve öğretmenleri, görüntülerin içeriği konusunda uyararak ‘‘Genç izleyicilerin neyi izliyor olacağını bilin, eğer izlemelerine izin veriyorsanız mümkünse onlarla birlikte izleyin’’ diye konuştu. Raskin en rahatsız edici görüntüler öncesinde uyarı yaptı.
Savcılardan Stacey Plaskett, Trump destekçilerinin 6 Ocak günü Kongre’ye şiddet kullanmaya hazır şekilde geldiklerini öne sürdü. Plaskett Trump’ın destekçilerinden birinin internet forumunda yazdığı, ‘‘Bugün çocuklarımla çok zor bir diyalog yaşadım. Onlara babalarının başkentten geri dönemeyebileceğini söyledim’’ şeklindeki iletisini okudu.
Plaskett, Trump’ın destekçilerine sık sık kendisi için mücadele etmek gibi bir ‘‘vatanseverlik görevleri’’ olduğunu söylediğini belirtti.
Plaskett, onları davet eden başkan olduğu için destekçilerinin planlarını yaparken cesur olduklarını kaydetti ve tüm kamuya açık forumlarda planlarını açıkça, gururla ilan ettiklerini belirtti.
”Kongre baskınının tohumlarını Trump ekti”
Demokrat Partili azil yöneticileri, Çarşamba günkü oturumun başlangıcında, eski Başkan Trump’ın 3 Kasım başkanlık seçiminin sonucunun çalındığı şeklindeki yalan iddialarıyla 6 Ocak’taki Kongre baskınının tohumlarını ektiğini, Kongre üyelerinin Trump’ı sorumlu tutma yükümlülüğü altında olduğunu söyledi.
Reuters haber ajansı, azil yöneticilerinin, Trump’ın Amerikan demokrasisinin en büyük özelliklerinden biri olan iktidarın barışçı şekilde el değiştirmesi ilkesini tehdit ettiğini söylediğini bildirdi.
Azil davasının ikinci günkü oturumunu yaptığı konuşmayla açan azil yöneticilerinin başkanı Maryland temsilcisi Jamie Raskin, ”Bu davanın, 6 Ocak’ta yaşanan korkunç şiddet eylemlerini masum bir görgü tanığının üzerine atmakla ilgisi yoktur. Bu dava, saldırıyı teşvik eden ve bunun tek sorumlusu olan kişinin hesap vermesini sağlamakla ilgilidir” şeklinde konuştu.
Azil yöneticilerinden Colorado eyaleti temsilcisi Joe Neguse, Trump’ın destekçilerini kışkırtmaya 6 Ocak’tan çok önce başladığının altını çizdi. Demokrat Partili Neguse, ”Trump, geçtiğimiz ilkbaharda Kasım seçimini kaybedebileceğini anladı ve seçimleri sadece ve sadece hırsızlık yapılması sonucu kaybedeceğini söyleyerek destekçilerinin arasında öfke tohumları ekmeye başladı. Eğer böyle bir olayın bir daha asla yaşanmamasını istiyorsak Trump’ı suçlu bulmalıyız” dedi.
Öte yandan hem Demokrat hem de Cumhuriyetçi Partili liderler, azil duruşmasının hızlı ilerlemesi ve önümüzdeki hafta başında Trump’ın suçlu olup olmadığına ilişkin oylama yapılması üzerinde anlaştı. Gerek iddia makamı gerekse savunmanın ifadesine başvurmak üzere davada görgü tanıklarına yer verip vermeyeceği netlik kazanmış değil. Ancak Demokrat Partili Illinois Senatörü Richard Durbin, bu konuda CNN Televizyonu’na yaptığı açıklamada, Senato’daki 100 sandalyeye ve 6 Ocak günü Kongre’nin yaptığı ortak oturuma atıfta bulunarak, ”Yeterince görgü tanığımız var. 100 görgü tanığımız var” dedi.
Senato: ‘‘Azil Yargılaması Anayasaya Uygun’’
Savcı olarak görev yapan Temsilciler Meclisi üyesi Demokrat Partili azil yöneticileri ve Trump’ın avukatlarına iki gün boyunca 16’şar saat süre tanınacak. Bundan sonra da senatörlere soru sormaları için toplam dört saat süre verilecek.
Biden Trump’ın azil davasından uzak duruyor
Başkan Joe Biden, selefi eski Başkan Donald Trump’ın Senato’daki azil davası devam ederken Corona virüsü pandemisinin yol açtığı sorunların çözümüne odaklanacağını söyledi.
Salı günü Oval Ofis’te davayı izleyip-izlemediğini soran gazetecilere “Hayır, izlemiyorum” şeklinde yanıt veren Biden, “450 bin insanımızı kaybettik. Hızla ve kararlılıkla harekete geçmezsek çok daha fazlasını kaybedebiliriz. Çok sayıda çocuk gece yatağa aç giriyor. Çok sayıda aile yeterli beslenemiyor. Başları dertte. Benim işim bu. Senato’nun da kendi işi var, bu işe başlamak üzereler ve iyi bir iş yapacaklarından da eminim” dedi.
Başkan Biden, Trump’ın azil davasına ilişkin daha fazla açıklamada bulunmayacağını kaydetti.
Beyaz Saray Basın Sözcüsü Jen Psaki, Salı günkü basın brifinginde, Biden’ın azil davasını takip edip etmediğine ilişkin bir soruya yanıt olarak, “Başkan bilirkişi değil. Davada ortaya konan karşılıklı görüşler üzerinde fikir beyan etmeyecek, davayı da zaten izlemiyor” dedi.
Psaki’ye ayrıca görev başındaki başkan olarak Biden’ın Senato’nun eski bir başkanı yargılamasının anayasal olup olmadığına ve bunun başkanlık makamına yönelik tehlikeli bir emsal oluşturup oluşturmadığına ilişkin neden görüş belirtmediği soruldu.
Bu soruya dolaylı yoldan yanıt veren Psaki, “Biden, bunun sonucunu Senato’nun belirlemesini bekleyecek. Kendisinin Amerikan halkının ihtiyaçlarına yanıt vermeye, insanlara istihdam sağlamaya, pandemiyle mücadeleye odaklanması gerektiğini düşünüyor” dedi.
Odak noktası azil davası değil, başka meseleler
Beyaz Saray, Başkan Biden’ı, Trump’ın azil davası devam ederken Amerikan halkının karşı karşıya olduğu sorunlara yanıt aramaya odaklanan bir başkan olarak öne çıkarıyor.
Trump’ın İkinci Azil Davası ABD’yi Nasıl Etkileyecek?
Biden, bu çerçevede bu hafta ABD Savunma Bakanlığı’nı ve Ulusal Sağlık Enstitüleri’ni ziyaret ediyor. Başkan’ın önümüzdeki hafta Salı günü de Wisconsin eyaletinin Milwaukee kentinde, televizyonlarda yayınlanacak bir halk oturumuna katılması planlanıyor.
16 Şubat’taki oturumu canlı yayınlayacak CNN televizyonuna göre Biden’ın yönetiminin “Corona virüsü pandemisini kontrol altına alma ve sorunlu ekonomiyi canlandırma” çabalarına ilişkin soruları yanıtlaması bekleniyor.
Biden yönetimi yetkilileri, eski senatör ve başkan yardımcısı Biden’ın kendisini Trump’ın azil davasına taraf olarak katmasının hiçbir siyasi avantajı olmadığı görüşünde. Yetkililere göre bunun aksi, Biden’ın başkanlığının daha ilk haftalarında, Amerikalılar’ın kendisinden pandeminin yol açtığı sorunları gidermeye odaklanmasını beklediği bir dönemde siyasi bir adım atması olarak algılanabilir.
Beyaz Saray Basın Sözcüsü Psaki ayrıca Biden’ın Eski Başkan’ın yaptıklarının, sözlerinin ve 6 Ocak’taki olayların demokrasiye yönelik bir tehdit olduğunu ortaya koyan birkaç açıklama yaptığının altını çizdi.