AB liderlerine sunulacak Türkiye raporunda ‘iş birliği alanlarının masaya koyulması’ tavsiyesi
AB Zirvesi'nde liderlere Türkiye ile ilişkiler hakkında sunulacak raporda, son aylardaki sakin ve yapıcı sürecin memnuniyet verici olduğu, bunun sürmesi halinde AB'nin "masaya bazı iş birliği alanları" koyması gerektiği belirtildi.
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, 25-26 Mart’taki AB Liderler Zirvesi’ne sunmak üzere “Türkiye-AB arasındaki siyasi, ekonomik ve ticari ilişkilerin durumu” başlığıyla rapor hazırladı.
Bugünkü AB Dışişleri Bakanları Toplantısı’nda kabul edilmesi beklenen ve AA muhabirinin ulaştığı raporun “sonuçlar” bölümünde, AB’nin Türkiye ile ilişkilerde ilerleyeceği yol hakkında tavsiyeler ve seçeneklere yer verildi.
Aralık ayından bu yana çeşitli konularda Türkiye’nin daha sakin ve yapıcı tavır sergilediği belirtilen raporda, bunun olumlu ve memnuniyet verici olduğu kaydedildi.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının ortak çıkar ve yapıcı ilişkinin önemini ortaya çıkardığı ifade edilen raporda, gerginliğin düşük seyrettiği sürecin kırılgan olduğu, sürecin sürdürülebilir olması hakkında bir hükme varmak için zamana ihtiyaç bulunduğu bildirildi.
“İş birliği alanları masaya koyulmalı”
Raporda, “Mevcut ivmeyi derinleştirmek ve daha yakın AB-Türkiye ilişkilerini teşvik etmek amacıyla AB’nin ilerlemeci, orantılı ve tersine de çevrilebilir bir yaklaşım için masaya birtakım olası iş birliği alanları koyması gerektiğine inanıyoruz. Bunlar ortak çıkarımızadır ve Türkiye’nin yapıcı çabaları, gelecek aylarda devam eder ve güçlenirse kademeli adımlar olarak takip edilebilir.” ifadesi yer aldı.
Bu adımlar arasında özellikle göç yönetimi başta olmak üzere göç konulu mutabakatın daha etkili ve karşılıklı çıkara dayalı uygulanması gösterildi ve Türkiye’nin Kovid-19 salgını nedeniyle durdurulan Yunan adalarından sığınmacıların geri alınması sürecine yeniden başlaması gerektiği belirtildi.
Buna karşılık AB ülkelerinin Türkiye’den sığınmacıları alarak yeniden yerleştirmelere hız vermesi gerektiğinin altı çizildi.
Gümrük Birliği’nin güncellenmesine vurgu yapıldı
“Halihazırda ciddi büyüklükteki ekonomik ilişkilerin güçlendirilmesi de mevcut zorlu ekonomik atmosferde taraflar için kazan-kazan durumudur. Bunun merkezinde Gümrük Birliği’nin güncellenmesi ve genişletilmesi olacaktır.” ifadesine yer verilen raporda, Türkiye’nin mevcut ticari konularda rahatsız edici meselelerin çözülmesi bakımından somut adım atması halinde AB ülkelerinin AB Komisyonuna Gümrük Birliği’nin güncellenmesi için müzakerelere başlama yetkisi vermesi gerektiği bildirildi.
Borrell’in raporunda, iletişim kanallarının açık tutulmasının faydasına dikkat çekilerek, şunlar kaydedildi:
“Daha önce durdurulan yüksek düzeyli diyalog, ekonomi, enerji, ulaştırma, siyasi gelişmeler, dış ilişkiler ve güvenlik politikaları, Yeşil Mutabakat, iç güvenlik, dinler arası diyalog ve kültür gibi başlıklarda yeniden başlatılabilir. Toplumlar arası temasların artırılması da başka bir güven artırıcı tedbirdir. AB Komisyonu, Türkiye’nin Erasmus+, Horizon Europe gibi AB programlarına katılımını kolaylaştırmaya devam etme niyetindedir. AB Komisyonu, vize serbestisi yol haritası konusunda önemli kıstasların özellikleri hakkında tavsiye vermeye hazırdır.”
İlişkilerin yapıcı şekilde ilerlememesi durumunda
Raporun sonunda, Türkiye’nin “AB ile hakiki bir ortaklık geliştirmek için yapıcı şekilde ilerlememesi” durumunda, bunun “ekonomik ve siyasi sonuçları” olacağı ifadesine yer verildi.
Bu durumda uygulanacak tedbirlerin “akıllıca, ölçülü ve geri dönülebilir” olması gerektiği kaydedilerek, önlemlerin aralık ayındaki zirvede mutabık kalınan kısıtlayıcı tedbir listesine ek yapılması, mevcut yaptırım çerçevesindeki kısıtlayıcı tedbirlerin geliştirilmesi ve Avrupa Yatırım Bankası ve diğer finansal kurumların operasyonları dahil ekonomik iş birliğine kısıtlamalar getirilmesi, olumsuz seyahat tavsiyeleriyle turizm gibi sektörlerin hedef alınması, bazı mallar ve teknolojilerin ihracat ve ithalatına kısıtlama getirilmesi olabileceği ifade edildi.
Raporun son kısmında ise “AB Komisyonu, Türkiye’deki sığınmacılar ve ev sahibi topluluklara finans sağlanması için hızlıca seçenekler hazırlayacaktır. Sahadaki ciddi ihtiyaçlar ve Türkiye’nin omuzlamaya devam ettiği ciddi yük göz önünde bulundurulduğunda bu Avrupa’nın istikrar ve dayanışma yatırımı olacaktır. Geçmiş yılların başarı öykülerine ek yapmak kendi çıkarımızadır.” değerlendirmesi yer aldı.
Raporda mevcut durumun özeti yapıldı
AB liderlerinin 10 Aralık 2020’deki zirve toplantısında, Türkiye ile ilişkilerin nasıl ilerleyeceğine ilişkin Borrell’e görev verilmişti. Bu kapsamda hazırlanan raporda, Türkiye-AB ilişkilerinin son yıllarda siyasi, ekonomik, ticari bakımdan özeti de yapıldı.
Siyasi ilişkiler kısmında; Doğu Akdeniz’deki durum, Kıbrıs meselesi, Suriye, Irak, Libya, Dağlık Karabağ gibi bölgesel gelişmeler, terörle mücadelede iş birliği gibi konular ile Türkiye’de HDP’ye kapatma davası açılmasına yer verildi.
İkili ilişkiler bölümünde ise katılım müzakereleri, kriterler, katılım öncesi yardımlar, Mart 2016’da imzalanan göç konulu mutabakat, yüksek düzeyli diyalog, Türkiye’nin AB programlarına katılımı ve toplumlar arasındaki temaslar, vize serbestisi ve AB’nin kısıtlayıcı tedbirleri gibi konulardaki son durum aktarıldı.
Ekonomi ve ticaret başlığında da karşılıklı ticaretteki rakamlar, Gümrük Birliği’nin güncellenmesinde mevcut durum, ekonomik iş birliği konuları, öncelik verilen ulaştırma ve enerji gibi sektörlerdeki durum anlatıldı.