Hulusi Akar, 104 emekli amirali eleştirdi: Bedeli neyse ödeyecekler
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, 104 emekli amiralin Montrö Boğazlar Sözleşmesi'yle ilgili yayınladığı bildiriyi eleştirdi. Bunun 'haddini aşan bir bildiri' olduğunu belirten Akar, "Bunlar okumuş, yazmış insanlar, yaptıkları işin nereye varacağını bilmek zorundalar. Dolayısıyla bunun bedeli neyse ödeyecekler" dedi.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, bir grup gazeteci ile birlikte Kara Havacılık Okulu’nda oluşturulan Model Üs Bölgesi’ndeki ‘Yerli ve Milli Teknoloji ile Güçlenen Mehmetçik’in Yaşam Sergisi’ alanını gezdi. Burada gazetecilerin sorularını yanıtlayan Akar, 104 emekli amiralin Montrö Boğazlar Sözleşmesi‘yle ilgili yayınladığı bildiriyi de değerlendirdi.
Milliyet gazetesi yazarı Didem Özel Tümer‘in aktardığına göre Milli Savunma Bakanlığı’nın (MSB) konuyla ilgili açıklamasına dikkati çeken Akar, “Bu açıklama için çalıştık, kelimeleri özenle seçtik. TSK Cumhuriyet tarihinin en yoğun dönemini yaşıyor. Operasyon da eğitim de dahil. Böyle bir durumda bu insanların moral ve motivasyonunu bozmak ne demektir? Onun adını siz koyun. Bu düşmanı sevindirmekten başka neye yarar. Bunun ne manası var? Bu problemli bir durumdur” dedi.
“Çık televizyonlar serbest, orada konuş, gazeteye yaz, konferans ver. Bir kere Türkiye’nin imajını bozuyorlar. TSK, hiçbir görev ve sorumluluğu olmayan kişi veya kişilerin hırs, ihtiras ve şahsi emellerine araç yapılamaz. Bizi karıştırmayın. Biz işimizde, gücümüzdeyiz” ifadesini kullanan Akar, emekli askerlerin muvazzaflarla irtibatlı olduğu iddiasıyla ilgili olarak da “Bunları savcılık inceliyor, istihbarat bakıyor, biz de bakıyoruz. Kim nerelere gitmiş, kimlerle görüşmüş bakılacak” açıklamasında bulundu. Akar sözlerini şöyle sürdürdü:
‘Haddini aşan bir bildiri bu’
- “Türk Silahlı Kuvvetleri’ni kullanıyorlar. Bunu görüyorsunuz değil mi? Bu arkadaşların Silahlı Kuvvetlerde bir görevi, sorumluluğu var mı? Yok. Dolayısıyla bunlar kendi içlerinde, kendi egoları doğrultusunda, ‘ben bilirim, ben ederim’ anlayışı içinde. Devletin Dışişleri, İçişleri, Milli Savunma bakanlıkları var, MİT var, Genelkurmay var, Kuvvet Komutanlıkları var, burada onlarca insan çeşitli konularda görev ve sorumluluklarının bilinci içinde kendi konularına çalışıyor. Üniversiteler var. Sorumlu ve görevli olan herkes her şeyi çalışıyor. 104 kişiyi bir şekilde manipüle ediyorsun, bir araya getiriyorsun. Haddini aşan bir bildiri bu. Neye hizmet ediyor? Moral motivasyon bozuyor, düşmanı sevindiriyor, birliği beraberliği bozuyor.
‘Bu işe katılmayan 86 emekli amiral de var’
- Bu olayların üst üste gelmesi bir plan mı, program mı, tesadüf müdür… Bunlardan ziyade somut, mekanik olaylara bakacağız. Yetkisi, sorumluluğu, görevi olmadan bu insanlar bir araya gelmişler. Mekanizmanın nasıl olduğunu savcılık ortaya çıkaracak. İlk metni kim hazırladı, nasıl dağıttı belirlenecek. Bu işe katılmayan 86 emekli amiral de var. Onlar girmiyor bu işe. Mekanizma nasıl oluştu onu anlamaya çalışıyoruz. Bunun arkasında ne var, başka şeyler olabilir, başkaları bundan örnek alabilir. Bunlar okumuş, yazmış insanlar, yaptıkları işin nereye varacağını bilmek zorundalar. Dolayısıyla bunun bedeli neyse ödeyecekler.”
‘ABD’ye ‘Gelin konuşalım’ diyoruz’
Akar, söz konusu sohbette Türkiye ile ABD arasındaki ilişkileri de değerlendirdi. ABD Savunma Bakanı Austin ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiklerini belirten Akar, “Diyalog ve diplomasi ile birçok sorunun çözülebileceğine inanıyoruz. Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin yapıcı ve verimli hale gelmesi sadece iki ülke için değil, hem bölge hem dünya barışı için de katkı sağlayacaktır” diye konuştu. Akar, şunları kaydetti:
- “ABD ile aramızda S-400 ve F-35’ten daha önemli olan sorun PKK/YPG ayrımı. Siz YPG’yi yani PKK’nın Suriye kuzeyindeki kolunu terörist kabul etmezseniz ciddi bir problem var demektir. (S-400-F35) Türkiye ve ABD’nin ülkelerimiz, NATO ve bölge için yapacağı bir sürü iş var. Gelin bunları bir S-400’e feda etmeyin, görüşelim, konuşalım diyoruz.”