“Uyarı ateşi” iddiasıyla BM Barış Gücü nezdinde girişim

Rum Yönetimi’nin, Türk Sahil Güvenlik teknesinin, Dillirga bölgesinde Rum Liman Polisi’ne ait devriye botuna “uyarı ateşi açtığı” iddiasıyla BM nezdinde girişimde bulunduğu bildirildi.

Fileleftheros ve diğer gazeteler üç kişilik Rum devriye botunun dün sabah saat 03.30 sularında Pirgo’nun 11 deniz mili açığında rutin devriye yaptığı sırada KKTC’den bir sahil güvenlik teknesi geldiği, Aşağı Pirgo balıkçı barınağındaki üssüne yönelen Rum botuna, barınağa 4 deniz mili kala “uyarı ateşi açıldığı”, iddiasını aktardı.

“Cereyan ettiği” iddia edilen “vukuatı”, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 20 Temmuz Barış Harekâtı’nın yıldönümünde KKTC’ye yapacağı ziyaret ile ilişkilendiren Rum Yönetimi’nin, Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla BM Barış Gücü nezdinde önce sözlü, ardından da yazılı girişimde bulunduğu kaydedildi.

Rum Yönetimi’nin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kapalı Maraş ile ilgili ilanlarla yetinmeyeceği, KKTC’yi siyasi açıdan yükseltme ve iki devlet çözümünü ileri götürme politikası çerçevesinde projeler ve diğer eylemler başlatacağı yönünde istihbarata sahip olduğu kaydedilen haberde şu ifadelere de yer verildi:

“Startın, Türkiye’nin bölgeyi denetleme üssü olarak kullandığı Lefkonuk (Geçitkale) drones üssünden verilmesi, ardından da kapalı Maraş’ın askerî statüsünün kaldırıldığı şölen havasında ilan edilerek bölgenin yasadışı yerleşime açılması bekleniyor. Hangi noktaya kadar varacağı bilinmiyor. Gerilim yaratılması, Erdoğan’ın aklında başka senaryolar da olduğunu açığa çıkarıyor.”

KLEANTHUS: “BÖLGEDEKİ KOLLUK KUVVETLERİ KARADA VE DENİZDE TAKVİYE EDİLMELİ”

Aşağı Pirgo Muhtarı Nikos Kleanthus Rum Haber Ajansı’na (KİPE) yaptığı açıklamada, Dillirga bölgesindeki kolluk kuvvetlerinin karada ve denizde takviye edilmesi gerektiği mesajı verdi. Aşağı Pirgo’da sadece bir polis devriye botu olmasını eleştiren Kleanthus, yaşandığı iddia edilen vukuatın bölge sakinlerinin güvensizlik duygularını artırdığını iddia etti.

Haberde KKTC’nin, Türk sahil güvenlik teknesinin Rum devriye botuna ateş açıldığı iddiasını yalanlayarak bu iddianın Rum Yönetimi’nin, var olmayan bir vukuatla izlenim yaratma maksatlı politikasını yansıttığı açıklamasına da yer verildi.

Aynı gazete Rum Avrupa Milletvekillerinin dün sabah “cereyan ettiği” öne sürülen “vukuatla” ilgili girişimlerde bulunduklarını yazdı.

Habere göre, DİSİ’li AP vekili Lefteris Hristoforu “AB’nin derhal tepki göstermek ve Türkiye’ye Güney Kıbrıs’a yönelik her saldırının doğrudan AB’ye yöneldiği mesajın vermek zorunda olduğunu, bu tür saldırıların AB tarafından, yaptırım ve tedbirler alınarak derhal cezalandırılması gerektiğini” öne sürdü.

MAVRİDİS: “BÖLGENİN DERHAL AVRUPA SAHİL GÜVENLİĞİ TARAFINDAN KORUNMASINI TALEP EDİYORUZ”

DİKO’lu AP vekili Kostas Mavridis de “vukuatı” Avrupa Komisyonu’na şikayet etti ve “bu yalnız Kıbrıs Cumhuriyeti’ne değil AB’nin tamamına yöneliktir. Bölgenin derhal Avrupa Sahil Güvenliği tarafından korunmasını talep ediyoruz” dedi.

DİSİ, DİKO ve EDEK de yayımladıkları bildiriler ile “vukuatı kınadı.” EDEK, Rum Yönetimi’nin derhal KKTC aleyhine -EDEK’in Rum Ulusal Konseyi’ne defalarca sunduğu gibi- siyasi ve ekonomik önlemler alması gerektiği” iddiasını ortaya koydu.

ANASTASİADİS: “MUHTEMELEN ERDOĞAN’I KORUMA ÖNLEMLERİNDE HADLERİNİ AŞTILAR”

Alihtia “Türk Sahil Güvenlik Teknesi’nin Tahriki Konusunda Anastasiadis: BM ve AB Bilgilendirildi” başlıklı haberinde Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, “vuku bulduğu” iddia edilen olay hakkında BM’ye ve AB’ye “bilgi” verdiklerini belirterek “anladığımız kadarıyla yeni bir tahrik vukuatı” dediğini yazdı.

Habere göre, Anastasiadis bir EOKA’cı için Limasol’da dikilen anıtın açılışını yaptıktan sonra gazetecilerin “vukuatla” ilgili sorularını yanıtlarken “muhtemelen Türk Cumhurbaşkanı’nı koruma önlemlerinde hadlerini aştılar, durumun tırmandırılmamasını, Türk Sahil Güvenlik teknesinin Aşağı Pirgo bölgesindeki kışkırtıcı eyleminin devamının gelmemesini dileyelim” ifadesini kullandı.

Habere göre, Rum Dışişleri Bakanlığı Basın Sözcüsü Dimitris Samuil KİPE’ye açıklamasında bakanlığın BM Barış Gücü nezdinde girişimde bulunarak “vukuatı” şikayet ettiğini ve Barış Gücü’nün de kendi araştırmasını yapmasını istediğini söyledi.

“Vukuatın” bakanlığa Rum polisi tarafından sabah saatlerinde iletildiğini ve o andan beridir yetkili makamlar ile direkt bağlantı içerisinde olduklarını belirten Samuil “Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yasadışı ziyareti ışığı altında Türkiye tarafından yaratılan ortam ile bağlantısı olduğunu söylemek için erken” dedi. Samuil, rutin uygulama olarak bu “vukuatla” ilgili BM Barış Gücü dışında AB’ye ve diğer mercilere de şikâyette bulunduklarını söyledi, şunları ekledi:

“Bundan sonraki girişim ve protestoları, ilgili verilerin ve raporların elimize ulaşmasıyla ortaya çıkacak görüntüye göre kararlaştıracağız. Biz her halükarda olayları soğukkanlı karşılıyoruz. Bu gibi durumlarda hedefimiz, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarını savunmaktır. Biz, öteki tarafın istiyor olabileceği gibi, gerilim yaratma oyunu oynamıyoruz çünkü değişmez hedefimiz özlü Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlamasına olanak tanıyacak şartları yaratmaktır.”

Politis “Gerilim Sahnesinde Bir İzlenim Yaratma ‘Deniz Savaşı’” başlığıyla aktardığı haberinde “Sabah saatlerinde Dillirga-Pirgo deniz bölgesinde sıcak olay yaşandı. Türk sahil güvenlik botu Türkiye sahillerinden Kıbrıs’a mülteci taşıyanları engelleme çabası çerçevesinde devriye gezen Liman Polisi sürat botunu kovaladı ve uyarı ateşi açtı” iddiasına yer verdi, KKTC’den yapılan yalanlama açıklamasını da aktardı.

Haravgi “Dışişleri Bakanlığı’nın Türk Sahil Güvenlik Teknesiyle Vukuat Konusunda Girişim – İşgal Bölgeleri Yalanlıyor… Aşağı Pirgo Muhtarı Polis Varlığının Yetersiz Olduğu Uyarısında Bulundu” başlığını attı.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu