“Savunma sanayiinde dışa bağımlılığımızı yüzde 20’lere indirmeyi başardık”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin savunma sanayiinde dışa bağımlılığını yüzde 80'lerden yüzde 20'lere indirdiğini söyledi. Erdoğan, "Bu birikimi dost ve müttefiklerimizin de istifadesine açtık" ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İDEF’21 15. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı Açılış Töreni’nde açıklamalarda bulundu.
Savunma sanayii alanında yaptıkları çalışmalardan söz eden Erdoğan, “Türk savunma sanayinin dışa bağımlılığını azaltmak amacıyla çıktığımız bu yolda hamdolsun çok iyi bir noktaya geldik. Savunma sanayiinde dışa bağımlılığımızı yüzde 80’lerden yüzde 20’lere indirmeyi başardık” dedi.
“Eğer barış istiyorsan daima savaşa hazır olmalısın” sözünün Türkiye’nin savunma sanayindeki felsefesinin en güzel ifadesi olduğunu dile getiren Erdoğan, “Türkiye bir yerde bayrak göstermek istiyorsa tek gayesi o yerde barışı, huzuru, refahı, istikrarı, güvenliği sağlamaktır. Geçmişinde sömürge, katliam, soykırım, işgal izi bulunmayan bir millet olarak, gittiğimiz her yerde dostlarımıza birlikte kazanmayı teklif ediyoruz” ifadesini kullandı.
Erdoğan, “Biz asla sınırlarından binlerce, on binlerce km ötede güya terörle mücadele adı altında sivil masum demeden insanların başına bomba yağdıranlardan olmadık, olmayacağız. Bir damla petrolü bir damla kandan daha değerli gören zihniyetin bizim değer, toplum ve devlet dünyamızda zerre kadar karşılığı yoktur” diye konuştu.
Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“- Kendi alanında önemli dünya markası haline gelen fuarımızın 15’incisinin hayırlara vesile olmasını diliyorum. 2 yılda bir yapılan fuarımıza katılımı sürekli artması savunma sanayi başarımızın da etkisidir. İmzalanan anlaşmalar ve protokoller savunma sanayi alanında fuarımızın küresel yer edindiğine işaret ediyor. İDEF’21’i böyle bir iklimde gerçekleştiriyoruz.
– Fuarımız bugüne kadarki en zengin görünüme sahip. Bir önceki fuara 1061 firma ve temsilci katılmıştı. Bu defa 1236 firma ve temsilci ile fuarımızı düzenliyoruz. Ziyaretçi sayısının da 76 bini aşacağını ümit ediyorum. Türkiye savunma sanayinde geliştirdiği her türlü imkanı ve kabiliyeti dostlarıyla paylaşmaktan memnuniyet duyan bir ülkedir. Bölgemizde ve dünyada barış, istikrar ve güven ikliminin tesisinin savunma sanayinde adil bir denge kurulmasına bağlı olduğunu düşünüyoruz.
– Savunma sanayiyi sıradan ticaret ilişki olarak görmedik, görmüyoruz. Dünyanın en büyük savunma paktı NATO’nun üyesi olarak bölge ve dünya barışına vereceğimiz katkının artacağına inanıyoruz. Savunma harcamalarımızı dengeli artırarak üzerimize düşenleri yerine getirmenin gayreti içindeyiz.
‘Türkiye son 19 yılda diğer pek çok alan gibi savunma sanayinde de adeta bir devrim gerçekleştirmiştir’
– Fuarımızda milli imkanlarla geliştirdiğimiz pek çok ürünün yer alması bu konuda kat ettiğimiz mesafenin ispatı. Türkiye son 19 yılda diğer pek çok alan gibi savunma sanayinde de adeta bir devrim gerçekleştirmiştir. Dışa bağımlılığı azaltmak anlamında çıktığımız bu yolda hamdolsun çok iyi bir noktaya geldik. 2002 yılında ülkemizde sadece 62 savunma sanayii projesi yürütülüyorken günümüzde 750’yi geride bıraktı. Bütçeleri de 5.5 milyar dolar düzeyinden 75 milyar dolar düzeyine çıkmıştır. Firma sayımız 56’dan 1500’e ulaştı.
– Türkiye, savunma sanayiinde geliştirdiği her türlü imkanı dostlarıyla paylaşmaktan memnuniyet duyan bir ülkedir.
– Türk savunma sanayinin dışa bağımlılığını azaltmak amacıyla çıktığımız bu yolda hamdolsun çok iyi bir noktaya geldik. Savunma sanayiinde dışa bağımlılığımızı yüzde 80’lerden yüzde 20’lere indirmeyi başardık. Bu birikimi dost ve müttefiklerimizin de istifadesine açtık.
– Sektörün Ar-Ge’ye ayırdığı bütçenin 49 milyon dolardan 1.5 milyar doların üzerine çıktı. Kara hava ve deniz ürünlerinde ulaştığımız seviyenin başında İHA’lar geliyor. Özellikle başarısını sahada bilfiil ispat etmiş olan silahlı İHA’ların tasarımı üretimi ve satışında dünyanın ilk 3-4 ülkesi arasında yer alıyoruz. Savunma sanayinde kat ettiğimiz mesafenin elde ettiğimiz başarıların gerisindeki bir diğer önemli faktörü de sizlerle açık yüreklilikle paylaşmak istiyorum.
‘Kendi ihtiyaçlarımızı süratle karşılayacak adımları atmaya mecbur kaldık’
– Türkiye küresel tedarikçilerin çıkardığı zorlukları ve maruz kaldığı gizli açık ambargoları aşmak için savunma sanayine bu denli yüklenmiştir. Terörle mücadelesinin en kritik zamanlarında yalnız bırakılan sınırları tehdit altındayken ihtiyaç duyduğu hiçbir ürüne ulaşamayan bir ülke olarak kendi ihtiyaçlarımızı süratle karşılayacak adımları atmaya mecbur kaldık.
‘Eğer barış istiyorsan daima savaşa hazır olmalısın’
– Eğer barış istiyorsan daima savaşa hazır olmalısın. Bu söz bizim savunma sanayindeki felsefemizin en güzel ifadesidir. Türkiye bir yerde bayrak göstermek istiyorsa tek gayesi o yerde barışı, huzuru, refahı, istikrarı, güvenliği sağlamaktır. Geçmişinde sömürge, katliam, soykırım, işgal izi bulunmayan bir millet olarak, gittiğimiz her yerde dostlarımıza birlikte kazanmayı teklif ediyoruz.
‘Terörle mücadele adı altında sivil – masum demeden insanların başına bomba yağdıranlardan olmadık’
– Biz asla sınırlarından binlerce, on binlerce km ötede güya terörle mücadele adı altında sivil masum demeden insanların başına bomba yağdıranlardan olmadık, olmayacağız. Bir damla petrolü bir damla kandan daha değerli gören zihniyetin bizim değer, toplum ve devlet dünyamızda zerre kadar karşılığı yoktur.
– BM Güvenlik Konseyindeki çarpık yapıyı anlatmak için yıllardır dile getirdiğimiz Dünya 5’ten büyüktür ifadesinin haklılığını yaşadığımız her hadise teyit ediyor. Ekonomik araçların yeri geldiğinde nasıl siyasi ve ideolojik güce hizmet eden bir silaha dönüştüğünü görüyoruz.”