Cumhuriyet’ten bugüne kapatılan partiler
Cumhuriyet’in ilk yıllarından bugüne kadar siyasi partilerin kapatılması ya da haklarında kapatma davası açılması hep gündemde oldu. Yargıtay’ın resmi internet sitesinde, hâlihazırda faaliyette olan 105 siyasi partinin olduğu belirtiliyor. Sputnik, Cumhuriyet’ten bugüne kapatılan ya da hakkında kapatma davası açılan partilerin izini takip etti.
Anayasa Mahkemesi (AYM), Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın HDP’nin kapatılması talebine ilişkin ilk incelemesini bugün yapıyor.
Yüksek Mahkeme’nin 15 üyesi, Yargıtay Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianameyi değerlendirecek. Dava kabul edilirse eğer iddianame ekleriyle birlikte HDP’ye gönderilecek ve savunma istenecek. AYM’nin savunma için 60 günden az olmamak üzere süre vereceği tahmin ediliyor.
AYM’den önce parti kapatmaları
Çok partili sisteme geçmeden önce partilerin Bakanlar Kurulu kararıyla 1946’da çok partili sisteme geçişten sonra ise Ankara Sulh Ceza Mahkemesi ya da Sıkıyönetim Komutanlığı tarafından kapatıldığına tanıklık edildi.
27 Mayıs 1960’taki askeri müdahaleden sonra Demokrat Parti de Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından kapatıldı. 1963 yılında AYM’nin kurulmasıyla birlikte kapatma davaları bu mahkemenin yetki alanına girdi. Partiler faaliyetlerine devam etmek için çeşitli yollar deneseler de darbe dönemlerinde tümünün faaliyetlerinin durdurulduğu anlar yaşandı.
Sputnik, Cumhuriyet’in ilk yıllarından bugüne kadar kapatılan ya da hakkında kapatma davası açılan partileri inceledi.
Çok partili sisteme geçiş hamleleri
Genç Cumhuriyet’te ilk kapatılan parti, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası (TCF) oldu. 17 Kasım 1924’te kurulan TCF, 3 Haziran 1925’te Vekiller Heyeti (Bakanlar Kurulu) kararı ile kapatıldı. TCF, Türkiye’de irtica gerekçesi ile kapatılan ilk partiydi.
29 Eylül 1930’da kurulan Ahali Cumhuriyet Fırkası da yine Vekiller Heyeti kararı ile 21 Ocak 1931’de kapatılan ikinci parti oldu.
29 Eylül 1930’da kuruluş dilekçesi veren Türkiye Cumhuriyet Amele ve Çiftçi Partisi’nin kuruluşuna ise dönemin hükümeti ‘komünist’ olduğu gerekçesiyle izin vermedi.
1931’de Arif Oruç başkanlığında kurulmak isten Laik Cumhuriyet İşçi ve Çifti Fırkası da ‘komünist emeller taşıdığı’ iddiasıyla izin verilmeyen bir başka parti oldu.
1945’ten 1961’e 14 kapatma
Çok partili yaşama geçişle birlikte parti sayısında da rekor artış yaşandı. Tabii kapatma davaları da aynı şekilde partilerin yakasını bir türlü bırakmadı.
24 Nisan 1946’da kurulan Çiftçi ve Köylü Partisi ise sadece ve sadece iki ay yaşayabildi. 2 Haziran 1946’da mahkeme kararıyla kapatıldı.
20 Haziran 1946’da kurulan Türkiye Sosyalist Emekçi ve Köylü Partisi, 16 Aralık 1946’da ‘memlekette sosyal bir zümrenin diğerleri üzerinde tahakküm etmesini istediği tespit edildiği’ iddiasıyla Sıkıyönetim Komutanlığı tarafından kapatılan partilerden oldu.
19 Temmuz 1946’da kurulan İslam Koruma Partisi de iki ay sonra 12 Eylül 1946’da yine Sıkıyönetim Komutanlığı’nca kapatılan partiler arasındaki yerini aldı.
26 Eylül 1950’de kurulan Demokrat İşçi Partisi ise aynı yıl Sulh Ticaret Mahkemesi kararıyla kapatıldı.
14 Temmuz 1951’de kuruluş dilekçesini veren Güden Partisi de Demokrat İşçi Partisi gibi aynı yıl mahkeme kararıyla kapatılan partilerden oldu.
14 Mayıs 1946’da kurulan Türkiye Sosyalist Partisi de ‘komünist emellere hizmet ettiği’ gerekçesiyle Eminönü Sulh ve Ceza Mahkemesi kararıyla 17 Haziran 1952’de kapatıldı.
1 Ekim 1951’de kurulan İslam Demokrat Partisi de bir yıl sonra yani 1952’de Türkiye Sosyalist Partisi’nin kaderini yaşadı ve mahkeme kararıyla kapatılan partiler arasındaki yerini aldı.
Ağustos 1951’de kurulan İslam Demokrasi Partisi hakkında Cemiyetler Kanunu’nun 24. maddesini ihlalden dolayı açılan dava, 3 Mart 1952’de sonuçlandı ve mahkeme kararıyla kapatıldı.
20 Temmuz 1948’de kurulan Millet Partisi’nin (MP) faaliyetleri 8 Temmuz 1953’te ‘dini kendi çıkarlarına alet etmek ve Atatürk Devrimlerini yok etmek istediği’ iddiasıyla başlatılan soruşturmanın ardından durduruldu. Ankara 3. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından 27 Ocak 1954’te “dini esaslara dayanan ve gayesini saklayan bir cemiyet” olduğu gerekçesiyle kapatıldı.
23 Mayıs 1957’de kurulan Ufak Parti de kurulduğu yıl kapatılan partiler listesindeki yerini aldı.
22 Ekim 1954’te kurulan Vatan Partisi de 30 Aralık 1957’de İstanbul Sulh Ceza Mahkemesi tarafından, komünist faaliyetlerde bulunduğu ve komünistlerce yönetildiği gerekçesiyle kapatıldı.
Çok partili hayata geçişten sonra 7 Ocak 1946’da kurulan Demokrat Parti, 29 Eylül 1960’ta 27 Mayıs askeri müdahalesinin hemen akabinde Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi kararıyla kapatıldı. Kapatma davası sonuçlanmadan önce ise Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan, Yassıada Yargılamaları sonrası idam edildiler.
13 Şubat 1961’de kurulan Müsavat Partisi de aynı yıl yani 1961’de mahkeme kararıyla kapatılan parti oldu.
9 Kasım 1961’de kurulan Devrim Partisi ise 1961’de 27 Mayıs müdahalesini gerçekleştiren Milli Birlik Komitesi’nin 1 sayılı kararına aykırı görüldüğünden faaliyete geçemedi.
1962’den 1980’e: 6 dava 6 kapatma
AYM, 1963 yılında kuruldu. Artık partilerin kapatma davalarına bakmakla yükümlü yer oldu. 1963’ten tüm partilerin feshedildiği 12 Eylül 1980 darbesine kadar toplam altı parti hakkında kapatma davası açıldı. AYM’nin bu davaların tümündeki kararı ise kapatma yönünde oldu.
30 Mart 1961’de kurulan İşçi-Çiftçi Partisi, 15 Ekim 1968’de AYM’nin kapatılmasına karar verdiği partilerdendi.
13 Şubat 1961’de kurulan Türkiye İşçi Partisi de 20 Temmuz 1971’de kapatılan partiler arasındaki yerini aldı.
6 Mayıs 1969’da kurulan Türkiye İleri Ülkü Partisi, 29 Haziran 1971’de kapatılan partilerdendi.
26 Ocak 1970’te Necmettin Erbakan liderliğinde kurulan Milli Nizam Partisi (MNP), 20 Mayıs 1971’de AYM’nin ‘laik devlet niteliğinin ve Atatürk devrimciliğinin korunması prensiplerine aykırı olduğu’ gerekçesiyle kapattığı partilerden oldu.
5 Kasım 1969’da kurulan Büyük Anadolu Partisi de 19 Aralık 1972’de kapatıldı.
12 Şubat 1975’te kurulan Türkiye Emekçi Partisi de AYM kararıyla 8 Mayıs 1980’de kapatılan partiler arasındaki yerini aldı.
12 Eylül 1980: Tank paletlerinin altında kalan demokrasi
Cumhuriyet tarihinin 12 Eylül 1980’deki üçüncü darbesi, toplumun üzerinden silindir gibi geçti ve Türkiye, etkisini yıllar boyu hissetti. Darbe ile birlikte Türk siyasi yaşamında gelecek yıllardaki dönüşümün de temelleri atıldı.
16 Ekim 1981 tarih ve 2533 Sayılı Siyasi Partilerin Feshine Dair Kanun ile birlikte Cumhuriyet Halk Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi, Adalet Partisi, Millet Partisi, Türkiye Birlik Partisi, Cumhuriyetçi Güven Partisi, Milli Selamet Partisi, Türkiye Ulusal Kadınlar Partisi, Türkiye Sosyalist İşçi Partisi, Vatan Partisi, Demokrat Parti, Türkiye İşçi Partisi, Sosyalist Devrim Partisi, Nizam Partisi, Türkiye İşçi-Köylü Partisi, Sosyalist Vatan Partisi, Hürriyetçi Millet Partisi, Hür Demokratlar Partisi kapatıldı. Malvarlıkları hazineye devredilirken yöneticileri de tutuklandı.
Darbeden üç yıl sonra 6 Kasım 1983’te Türkiye ilk genel seçimlerini yaptı. Ancak seçimlere sadece Millî Güvenlik Konseyi’nin izin verdiği Anavatan Partisi, Halkçı Parti ve Milliyetçi Demokrasi Partisi katılabildi.
20 Mayıs 1983’te kurulan Büyük Türkiye Partisi, 26 Temmuz 1983’te Milli Güvenlik Konseyi’nin kapattığı parti olarak kayıtlara geçti.
22 Temmuz 1983’te kurulan Türkiye Huzur Partisi ise 25 Ekim 1983’te Anayasa Mahkemesi tarafından kapatıldı.
1991-2001: Parti kapatmada rekor yıllar
90’lı yıllar, PKK’nın terör eylemlerinin zirve yaptığı yıllar oldu. Terör artarken devlet de her alanda topyekûn mücadeleye başlıyordu.
4 Haziran 1990’da kurulan Türkiye Birleşik Komünist Partisi, 16 Temmuz 1991’de AYM tarafından kapatılan partiler arasındaki yerini aldı.
25 Ocak 1991’de kurulan Halk Partisi ise sekiz ay sonra 24 Eylül 1991’de kapatıldı.
1 Şubat 1988’de kurulan Sosyalist Parti, 10 Temmuz 1992’de AYM’nin kapattığı parti oldu.
7 Haziran 1990’da kurulan Halkın Emek Partisi’nin (HEP), kapatılmasına giden sürecin fitilini ateşleyen Diyarbakır Milletvekili Leyla Zana’nın TBMM kürsüsünden milletvekili yeminini Kürtçe etmesiyle başladı. ‘Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozma’ gerekçesiyle açılan dava 14 Temmuz 1993’te kapatma kararıyla sonuçlandı.
19 Ekim 1992’de kurulan Özgürlük ve Demokrasi Partisi de kapatılması için AYM’de dava açıldı. Ancak parti dava sonucunu beklemeden 30 Nisan 1993’te kongre kararıyla kapandı. Buna rağmen AYM’de görülen dava devam etti. Dava, 23 Kasım 1993’te kapatma kararı ile sonuçlandı.
6 Kasım 1992’de kurulan Sosyalist Türkiye Partisi, 30 Kasım 1993’te AYM tarafından kapatıldı.
6 Haziran 1988’de kurulan Yeşiller Partisi de 10 Şubat 1994’te kapatılan parti oldu.
12 Aralık 1992’de kurulan Demokrat Parbti, 13 Eylül 1994’te kapatılan partiler arasındaki yerini aldı.
Kapatılan HEP’in yerine 7 Mayıs 1993’te kurulan Demokrasi Partisi (DEP) de HEP’in yaşadığı akıbetten kurtulamadı ve 16 Haziran 1994’te kapatıldı.
3 Nisan 1995’te kurulan Demokrasi ve Değişim Partisi, 19 Mart 1996’da AYM’nin kapattığı partilerden oldu.
15 Şubat 1991’de kurulan Sosyalist Birlik Partisi hakkında da kapatma istemiyle AYM’de dava açıldı. Dava devam ederken parti, 7 Haziran 1994’te kongre kararıyla kapandı. Ancak AYM’deki dava düşmedi ve 19 Temmuz 1995’te kapatma kararı ile sonuçlandı.
25 Mart 1996’da kurulan Emek Partisi, 14 Şubat 1997’de AYM tarafından kapatıldı.
26 Mart 1990’de kurulan Diriliş Partisi de 18 Şubat 1997’de kapatılan partilerden oldu.
19 Temmuz 1983’te kurulan Refah Partisi (RP) ise 28 Şubat süreci sonrası ‘laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğu’ gerekçesiyle 16 Ocak 1998’de kapatıldı. Bağımsız kalan 150 milletvekili Fazilet Partisi’ne (FP) geçti.
3 Ocak 1997’de kurulan Demokratik Kitle Partisi, 26 Şubat 1999’da AYM’nin kapattığı partilerden oldu.
Kapatılan RP yerine 18 Aralık 1997’de kurulan FP de 22 Haziran 2001’de Anayasa Mahkemesi kararıyla kapatıldı. Bu kapatma sonra “Milli Görüş” hareketi ikiye bölündü. Necmettin Erbakan liderliğindeki “Gelenekçiler” Saadet Partisi’ni (SP) kurarken, Recep Tayyip Erdoğan önderliğindeki “Yenilikçiler” de Adalet ve Kalkınma Partisi’ni (AK Parti) kurdular.
2003-2021: 5 parti kapatıldı
16 Haziran 1994’te kapatılan DEP’in yerine 11 Mayıs 1994’te kurulan Halkın Demokrasi Partisi (HADEP) de 13 Mart 2003’te AYM kararıyla kapatıldı.
12 Nisan 1995’te kurulan Türkiye Adalet Partisi, 12 Temmuz 2006’da kapatılan partiler listesindeki yerini aldı.
14 Ağustos 2001’de Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde kurulan AK Parti’nin 2002’deki genel seçimlerde 19 yıl sürecek kesintisiz iktidarı da başlıyordu. Ancak Mart 2008’de parti hakkında, “laikliğe aykırı fiillerin odağı haline geldiği” gerekçesiyle dava açıldı. 30 Temmuz 2008’de kararını açıklayan AYM’nin 6 üyesi kapatılması, 5 üyesi ise kapatılmaması yönünde oy kullandığı için “temelli kapatılması” için yeterli çoğunluğa ulaşılamadı. Ancak davada, hazine yardımının yarısının kesilmesi kararı çıktı. AK Parti böylece kapatılan partiler listesinde yer almadı.
11 Nisan 1995’te kurulan Adalet Partisi ise 15 Ekim 2009’da kapatılan partiler arasındaki yerini aldı.
HADEP hakkında kapatma davası açıldıktan sonra kurulan Demokratik Halk Partisi (DEHAP) 2005 yılında kongre kararıyla kendisini feshetti ve 9 Kasım 2005’te kurulan Demokratik Toplum Partisi’ne (DTP) katıldı. Ancak DTP de 11 Aralık 2009’da AYM kararıyla kapatıldı.
12 Nisan 1995’te kurulan Büyük Adalet Partisi ise 8 Aralık 2010’da kapatılan partiler listesinde girdi. Şimdilik ‘kapatılan son parti’ oldu.
Öte yandan 15 Ekim 2012’de kurulan Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) kapatılması istemiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin tarafından hazırlanan iddianame ise 17 Mart akşam saatlerinde AYM’ye gönderildi. İddianamede, halen tutuklu olan partinin eski eş genel başkanlarından Selahattin Demirtaş’ın da aralarında bulunduğu 687 kişi hakkında siyasi yasak getirilmesi talep edilirken, partiye verilen hazine yardımının da kesilmesi istendi.