Gökyüzünde değişimin simgesi: Akıncı
Beklenen gün geldi ve Bayraktar Akıncı TİHA, TSK’nın envanterine dahil oldu. Türkiye için yeni bir sayfa anlamına gelen bu teslimat, TB-2 ve ANKA ile başlayan sürecin insansız savaş uçaklarına dönüşmesinde en önemli ara duraklardan biri olacak.
“Üretim hattına büyük bir uçan baluk girdi. Yolda, geliyor… Takipte kalın.”
Bu mesajı okuduğumuzda takvimler Haziran 2018’i gösteriyordu. Sonrasında ‘balık’ işleri ilerletti ve her geçen gün yeni özelliklerle büyüdü. Baykar Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar’a göre önce yürüdü, sonra koştu ve nihayetinde hür ve özgür semalara yükseldi.
Bayraktar’ın Akıncı ismini verdiği Taarruzi İnsansız Hava Aracı (TİHA) bu aşamaların ve kırdığı rekorların ardından dün Türk Silahlı Kuvvetlerine ilk kez teslim edildi.
Akıncı’nın teknik özellikleri zaten birçok kez farklı yerlerde paylaşıldı. Bu nedenle biz haberimizde bazı verileri tekrarlamak yerine işin başka bir boyutuna eğileceğiz. Savunma Sanayii Araştırmacısı Anıl Şahin ile Akıncı’nın Türkiye’nin insansız hava araçları macerasında ne anlama geldiğinin, bu değişimin sahaya muhtemel yansımalarının izini süreceğiz…
‘4 terörist için 1 tabur dağa çıksın’ olgusu yıkıldı
Anlatmaya Akıncı’nın ‘büyüklerinden’, Bayraktar TB 2 ve ANKA’dan başlıyor Anıl Şahin. Her iki platformun da gerek yurt içinde gerek sınır ötesinde sürdürülen terörle mücadele operasyonlarında nasıl katkılar sağladığı herkesin malumu.
Şahin, vuruş gücü kadar önemli olan bir başka noktaya işaret ediyor ve ‘görüntülü istihbarat’ konusunda S/İHA’ların paha biçilmez katkılar sunduğunun altını çiziyor. Sizlerin de hatırlayacağı üzere ilk serilerin hemen ardından hem TB-2 hem ANKA sürekli daha da gelişti ve bir süre sonra sayıları da arttı. Böylece Türkiye, istediği bölgede 7/24 esasıyla görüntü alabilmeye başladı.
Burada ilginç bir kırılmaya değiniyor Anıl Şahin ve bu kabiliyetle birlikte ‘İhbar alınan 4 terörist için 1 tabur dağa çıksın’ olgusunun yıkıldığını belirtiyor.
Küçük ama önemli eksiklikleri Akıncı ile tamamlayacağız
Kısaca araya giriyoruz ve ANKA ve TB-2’nin dünya genelinde adını duyuran operasyonlara rağmen bazı noktalarda yetersiz kaldığını, o süreçte de Türk savaş uçaklarının devreye girdiğini hatırlatıyoruz.
Şahin bu noktada iki temel değerlendirmede bulunuyor ve “F-16’larımız tarafından taşınan mühimmatlar SİHA’larımız tarafından taşınamadı. Muharebe sahasında, MAM-L’nin yetersiz kaldığı anlar oldu. Çünkü bu 22,5 kilogram ağırlığında bir mühimmat ve bir apartmanı yıkmasını bekleyemezsiniz” cümlelerinin ardından Akıncı’nın neden önemli olduğunu anlatıyor:
“İşte Akıncı ile muazzam bir kuvvete daha erişiyoruz. Bir insansız platform, F-16 gibi savaş uçakları tarafından taşınabilen hassas güdümlü ve nispeten daha ağır mühimmatları kullanabilecek. TEBER Güdüm Kiti, Hassas Güdüm Kiti, Kanatlı Güdüm Kiti, SOM Seyir Füzesi, MAM-L, MAM-C, MAM-T, Nüfuz Edici Bomba, Mark-81, Mark-82, Mark-83 ve Mark-84, AKINCI tarafından kullanılacak güdüm kitleri ile mühimmatlardan bazıları.
Bu mühimmatları kullanabilen Akıncı, F-16’ların ömründen tasarruf etmemizi sağlayacak. Irak’ta bir mağara mı tespit edildi? Artık 2000 libre ağırlığındaki NEB taşıma kapasitesine sahip Türk SİHA’sı Akıncı, önceden F-16’nın yaptığı görevi üslenerek gidip o mağarayı bombalayabilecek.
Ya da 4-5 araçlık bir konvoy mu tespit edildi? Akıncı gidip MAM ya da Mark serisi mühimmatlarıyla o konvoyu imha edebilecek. Çünkü artık hem daha ağır hem de daha fazla mühimmat taşıyabilecek.
Bunlar da yetmeyecek, yakın zaman sonra Akıncı hava-hava görevlerinde de kullanılacak ve uçar tehditlere karşı da görev icra edecek. Tüm bunların alt alta eklediğinizde Türkiye’nin nasıl büyük bir güç unsuruna ulaştığını görebiliyorsunuz…”
Gökyüzündeki dönüşümün altın çocuğu
Akıncı çok ilginç bir platform… Sahip olduğu özellikleriyle onu anlatan kişileri de heyecanlandırdığı bir gerçek. Anıl Şahin de heyecanlı bir şekilde Akıncı’nın kabiliyetlerini sıraladıktan sonra biz asıl konumuza dönüyoruz.
Aslına bakarsanız çıkış noktamız çok basit… Türkiye son yıllarda S/İHA’lar konusunda müthiş işlere imza attı ve bir noktaya geldi. Ama savunma sanayiinde eşikler çok önemlidir. Asıl merak edilen Ankara’nın Bayraktar TB-2 ve ANKA ile geldiği eşiği aşıp aşamayacağı? Çünkü bir yandan da Milli İnsansız Muharip Savaş Uçağı (MİUS) çalışmaları devam ediyor. İşte bu noktada Anıl Şahin’e Akıncı’nın TB-2’den MİUS’a geçişte ne ifade ettiğini soruyoruz:
“İHA’larımız, deyim yerindeyse bir öncekinin ‘ekmeğini yiyerek’ bu günlere geliyor… Örneğin Baykar Savunma… Önce Mini İHA, ardından Bayraktar TB1 ve ardından TB-2’yi yaptı.
Şimdi ise bunlardan çok daha devasa olan Akıncı’dan söz ediyoruz. Şu bir gerçek ki Mini İHA yapılmasa Bayraktar TB-2 ve Bayraktar TB-2 yapılmasaydı da Akıncı yapılamazdı.
Havacılığın bu şekilde aşamalı giden bir düsturu var. Eminim ki Akıncı’dan elde edilen tecrübeler de bizi kısa süre içerisinde MİUS’a götürecek. Bu nedenle Akıncı ülkemizin ilk TİHA’sı olmasının çok daha ötesinde anlamlar taşıyor. Ben Akıncı’yı değerli bir durak olarak görüyorum ve nihai hedef için oldukça kritik bir kilometre taşı olduğuna inanıyorum.”