İzvestiya gazetesi: Akkuyu NGS, Rusya ve Türkiye arasındaki dostane ilişkilerin sembolü
Akkuyu NGS'de üçüncü reaktörün temelinin atılmasını sayfalarına taşıyan İzvestiya gazetesi, bu projenin TürkAkım doğalgaz boru hattı projesi gibi, siyasi açıdan Rusya ve Türkiye'nin ortak çıkarlarının ve dostane ilişkilerinin sembolü olduğunu yazdı.
Türkiye’nin yıllık enerji ihtiyacının yüzde 10’unu karşılayacak Akkuyu NGS’de üçüncü ünitenin temel atma töreni Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in video konferans katılımıyla gerçekleştirildi.
İki ülke arasındaki en büyük hacimli projedeki kritik kilometre taşlarından biri olan ve iki ülke liderlerinin katılım gösterdiği üçüncü reaktörün temel atma törenine önemli yer ayıran İzvestiya gazetesi, siyasi açıdan ele alındığında Akkuyu NGS projesinin Rusya ve Türkiye’nin ortak çıkarlarının ve dostane ilişkilerinin sembolü olduğunu vurguladı. Gazete, Rus uzmanların görüşlerine de yer verdi.
‘Akkuyu NGS, Türkiye’nin enerji alanındaki büyük planlarının gerçekleşmesine yardımcı olacak’
Rusya Ulusal Enerji Enstitüsü Direktör Yardımcısı Aleksandr Frolov, “Türk hükümetinin enerji alanında büyük planları var. Bunları, enerji ithalatının azaltılması ve Avrupa ölçeğinde önemli bir enerji transfer merkezi olunması başlıkları altında iki kola ayırabiliriz. Akkuyu NGS’nin inşası, bu hedefleri gerçekleştirmeye yardımcı olacak” dedi.
Moskova açısından bakıldığında Akkuyu NGS’nin nükleer güç alanındaki başarılı yurt dışı projelerinin bir yenisi olduğunu kaydeden Frolov, Rusya’nın bu alandaki az sayıdaki küresel liderlerden biri olduğunun altını çizdi.
‘Ankara’nın enerji dengesini optimize etme hedefleri için çözüm sunacak’
‘Alpari’ Bilgi Analiz Merkezi Direktör Yardımcısı Nataliya Milçakova, Akkuyu NGS’nin Türkiye’nin enerji dengesini optimize etmeye yönelik birkaç hedefi için çözüm sunacağını öngörüyor.
“Türkiye’de üretilen elektrik enerjisinin yaklaşık yüzde 40’ı yenilenebilir kaynaklardan elde ediliyor, bunların üçte biri hidroelektrik santrallerden, geri kalanı ise rüzgar santrallerinden geliyor. Aynı zamanda ülkedeki elektrik enerjisinin yaklaşık yüzde 35’i çoğu ithal malzemelerle çalışan kömürlü elektrik santrallerinde üretilirken yüzde 20’den azı ise doğalgaz elektrik santrallerinden elde ediliyor” diyen Milçakova, Akkuyu NGS’nin çevre dostu kaynaklarla üretilen elektriğin payını artıracağını ve kömür bazlı üretimin payını azaltacağını vurguladı. Rus uzmana göre bu durum, Türkiye’nin kömür ithalatının azalmasını da sağlayacak.
‘Her iki ülkeye ekonomik ve ekolojik fayda sağlayacak’
Rusya’nın hızlı gelişen ülkelerden biri olan Türkiye’ye artan enerji kaynakları talebini karşılama konusunda yardım ettiğini belirten Milçakova, bu işbirliğinin her iki ülke için de ekonomik ve ekolojik açıdan fayda sağladığını şu sözlerle açıkladı: “Rosatom (Rusya Devlet Nükleer Enerji Kurumu) Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı tarafından istenen tüm sertifikalara sahip güvenli reaktörler sunup bu projenin ana yatırımcısı konumunda yer alırken Türk vergi mükellefleri, bu projenin inşasıyla ilgili maliyetlerin neredeyse hiçbirini karşılamıyor.”