Şehir hastaneleri salgın döneminde hastalara ilaç gibi geldi
Sağlık Bakanlığının Sağlıkta Dönüşüm Projesi kapsamında birçok ilde hayata geçirdiği şehir hastaneleri, teknolojik altyapısı ve her odasındaki temiz hava dolaşım sitemiyle hem hastalara hem de sağlık çalışanlarına nefes aldırdı.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadelede nitelikli yatak kapasitesi, üst düzey teknolojik donanımlı yoğun bakım imkanları ve tek kişilik odalarıyla öne çıkan şehir hastaneleri, vatandaşa bu dönemde teknolojik imkanları ve konforlu hizmetiyle adeta ilaç gibi geldi.
Sağlık Bakanlığının Sağlıkta Dönüşüm Projesi kapsamında birçok ilde hayata geçirdiği şehir hastaneleri, fiziki koşullarının yanı sıra yeterli düzeyde deneyimli doktorlarıyla da ülkenin adeta can kurtaranı oldu.
Geçen yıl Erzurum’da açılan ve Kovid-19 sürecinde salgın hastanesi olarak hizmet veren 400 bin metrekare alan üzerine kurulu 1575 yatak kapasiteli Erzurum Şehir Hastanesi de salgın döneminde önemli görev üstlendi.
Altyapısı, tam donanımlı yoğun bakım odaları ve nitelikli yatak kapasitesiyle hastalara beş yıldızlı otel konforunda hizmet sağlayan Erzurum Şehir Hastanesi, her odasındaki temiz hava dolaşım sitemiyle de hem hastalara hem de sağlık çalışanlarına nefes aldırdı.
Vakaların düşmesiyle poliklinik hizmeti vermeye başladı
Sağlık ordusunun özverili çalışması, vatandaşın da kurallara riayetiyle kentteki vaka sayılarının ciddi şekilde düşmesinin ardından, Erzurum Şehir Hastanesi, kadın doğum ve kardiyoloji gibi birçok cerrahi branşlarda poliklinik ve ameliyat hizmeti vermek üzere vatandaşa kapılarını yeniden açtı.
Hastane Başhekimi Dr. Öğretim Üyesi Özgür Çelebi, AA muhabirine, salgınla mücadelenin koruyucu hizmetler ve hastalananlara tedavi hizmetlerinin sağlanması anlamında ikiye ayrıldığını söyledi.
İl Sağlık Müdürlüğünce yaklaşık 500 kişilik ekibin Kovid-19 hastalığına yakalananlara ilaç dağıtımı, hastalığın önlenmesi ve koruyucu tedbirler kapsamında önemli işler yaptığını ifade eden Çelebi, şöyle konuştu:
“Bu hastalığı toplu odalarda, ortak kullanılan, tuvaletleri olan servislerde tedavi ederseniz, kısır döngü gibi siz tedavi edersiniz o virüsü alır ve virüs yayılır, tekrar çoğalır. Tedavi edersiniz, süresi uzar ve hizmetten çok iyi yararlanılamaz. Şehir hastanelerinde nitelikli yatakların olması, her odanın kendine ait duş ve tuvaletinin bulunması, oda içindeki iklimlendirme şartlarının dışardan temiz havayı alıp, içerdeki havayı temizleyip dışarıya atan mekanizmayla var olması, hem çalışanların güvenliğini hem de hastaların daha hızlı tedavilerini sağlamada çok önemli rol üstlendi.”
Salgın döneminde adeta cankurtaran görevi yaptı
Çelebi, yüksek kapasiteli yatak sayıları özelliğiyle tedavi edilen hastalara her türlü imkanın eşit şartlarda sunulduğunu belirterek şehir hastanelerinin yapımından vatandaşın hizmetine sunulmasına kadar emeği geçenlere teşekkür etti.
Şehir hastanelerinin salgın döneminde adeta cankurtaran görevi yaptığını aktaran Çelebi, “Bu hastalığa yakalanan bazı vatandaşımızı yoğun bakıma aldık. Şehir hastanesinin yoğun bakım konforu ve her bir yoğun bakım hastasının şahsına ait bir odası varmış gibi yoğun bakım imkanı sağlaması ve odaların en üst seviyedeki tıbbı cihazla donatılarak hizmet vermesi yoğun bakımdaki hasta kayıplarını da minimuma indirmede çok etkili oldu. Bu çok ciddi istatiksel değer olarak karşımıza çıktı.” dedi.
Bazı Avrupa ülkelerinde salgında vaka sayılarının hızlıca yükseldiğini yazılı ve görsel basından takip ettiklerini anlatan Çelebi, birçok ülkede normal hastane kapasitelerinin dolup çadır hastane kurulduğuna ve hastanede yatarak tedavi edilmesi gereken hastaların da yatırılmadığına işaret etti.
Türkiye’de ise tedavi görmesi gereken tüm hastaların en güzel şekilde hizmet aldığını vurgulayan Çelebi, alınan tedbirlere uyulmasıyla vaka sayılarının düştüğünü, bunun için hastanede poliklinik hizmetlerine başlandığını bildirdi.
Çelebi, vaka sayılarındaki düşünün rehavete yol açmamasını istedi.