Ukrayna’nın işgali: Kriz, kısa vadede Avrupa’yı, uzun dönemde Rusya’yı vuracak

Rusya'nın Ukrayna işgali sonrası Batılı ülkelerin uygulamaya başladığı mali yaptırımlar ve Rusya'nın yanıt olarak Avrupa'ya tedarik ettiği gazı gittikçe azaltması Rusya'yı olduğu kadar Avrupa'yı da etkiliyor.

Rusya’nın Ukrayna işgali sonrası Batılı ülkelerin uygulamaya başladığı mali yaptırımlar ve Rusya’nın yanıt olarak Avrupa’ya tedarik ettiği gazı gittikçe azaltması Rusya’yı olduğu kadar Avrupa’yı da etkiliyor.
Almanya’da dev bir kamu kuruluşu vergi mükelleflerinin kurtarılmasını isterken, İtalya’da mandıralar sütü pastörize edecek enerjiyi bulmakta zorlanıyor, Fransa’da ise kamu kurumlarında elektrik kesintilerine gidilmesi tartışılıyor.

Bu sorunlar Covid-19’dan yeni kurtulan Avrupa’da ekonominin durgunluğa girme olasılığını artıran işaretler olarak görülüyor.

Rusya tarafında ise savaş nedeniyle artan enerji maliyetleri büyük bir petrol ve doğal gaz ihracatçısı olan ülkeye fayda sağlıyor. Yıllarca dış yaptırımlarla mücadele eden ülkenin elde ettiği deneyim, merkez bankasının radikal adımları ve enerji fiyatları sayesinde ruble ve enflasyonun dizginlenebilmesi sağlanmış durumda.

Avrupa acı çekerken, Rusya kapsamlı hükümet müdahaleleriyle ruble kurunu, borsasını ve enflasyonunu istikrara kavuşturdu. Batılı müşteriler geri çekildikçe Rus petrolü Asya’da indirimli fiyatlarla da olsa daha fazla alıcı buluyor.

Kremlin’in, 2014’te Ukrayna’nın Kırım bölgesini ilhakı sonrası yaptırımlara maruz kaldı. Kremlin, tedbir olarak borçları düşük tutup şirketleri Rusya içinden parça ve gıda tedarik etmeye zorladı. Böylece bir kale ekonomisi inşa edildi.

Ukrayna’dan dolayı IKEA gibi yabancı sermayeli işletmeler kepenk indirmiş ve Rusya yüzyılı aşkın bir süredir ilk kez dış borcunu ödeyemez hale gelmiş olsa da Moskova’nın merkezinde yakın bir kriz hissi yok. Alışveriş merkezlerinde Uniqlo, Victoria’s Secret ve Zara gibi mağazalar kapalı olsa bile, gençler hala restoranlara gidiyor.

Fakat siyaset bilimci Ilya Matveev’e göre 2020 yılında yaklaşık 2,8 milyon Rus, yabancı ya da karma mülkiyetli firmalar tarafından istihdam edildi. Tedarikçiler de hesaba katılırsa, 5 milyon kadar iş ya da işgücünün yüzde 12’si yabancı yatırıma bağlı.

Yabancı şirketlerin Rus sahipler bulması ve devletin korumacı politikalarının kitlesel işsizliği bir süre önleyebileceğini ifade eden Alman Uluslararası ve Güvenlik İşleri Enstitüsü’nde Rus ekonomisi uzmanı Janis Kluge yakın tarihli bir analizinde ekonominin çok daha az üretken olacağını ve “ortalama reel gelirlerde önemli bir düşüşe yol açacağını” söyledi.

Bu sebeple de uzun vadede yatırımların azalması ve gelirlerin düşmesinin ekonomik durgunluk oluşturacağına kesin gözüyle bakılıyor. Fakat ülkenin tam bir iflas yaşayacağı yine de düşünülmüyor.

Rusya’da uzun vadede yaşanacağı düşünülen bu sorunun ise şimdiden Avrupa’nın kapısını çaldığı görülüyor. Öncelik yüzde 8,6’lık rekor yıllık enflasyonla mücadele etme ve enerji sıkıntısı çekmeden kışı atlatmaya verilmiş durumda.

Kıta Rus doğal gazına bağımlı ve yüksek enerji fiyatları fabrikalara, gıda maliyetlerine ve yakıt depolarına yansıyor.

Belirsizlik ve krizin daha da kötüleşmesi yoğun enerji tüketiminin yaşandığı çelik ve tarım gibi endüstriler üzerinde baskı yaratıyor.

ING bankasının euro bölgesi Baş Ekonomisti Carsten Brzeski, yüksek fiyatların satın alma gücünü azaltması nedeniyle yıl sonunda bir durgunluk öngörüyor. Avrupa’nın uzun vadeli ekonomik büyümesi, hükümetlerin yenilenebilir enerjiye dayalı bir ekonomiye geçiş için gereken büyük yatırımları yapıp yapmamasına bağlı olacak.

Brzeski, “Yatırım olmadan, yapısal değişim olmadan geriye kalan tek şey her şeyin eskisi gibi işleyeceğini ummak ama öyle olmayacak” diyor.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu